Haber

İyi Parti’den Uğur Poyraz Antalya’da Konut ve Kira Fiyatlarındaki Artışa Dikkat Çekti: “Antalya’nın Tamamı Sokakta Kaldı”

MAHİR BAĞIŞI

İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Adayı Uğur Poyraz, Antalya’da konut fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, “Artış oranları da inanılmaz, geçen yıl ortalama 3-4 kat arttı. şehirde yaşamak” dedi. Poyraz, kent genelinde kira fiyatlarının da dayanılmaz durumda olduğunu belirterek, “Bir yılda maaşlının alım gücü yarı yarıya düştü ama emlak fiyatı ikiye katlandı. Normal şartlarda ne olmalı? Oran aynı. Ama bunu yaparsan ne olur? Antalya’nın tamamı sokakta. Kalır” dedi.

Antalya’da birincilikle aday gösterilen DÜZGÜN Partisi Genel Sekreteri Uğur Poyraz, seçim bölgesinde konut ve kira fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Poyraz, kentte istisnai bir geliri olmayanın konutunun olmadığını, örneğin kira fiyatlarının yükseldiğini söyledi.

Uğur Poyraz, Antalya’daki konut ve kira sorununa ilişkin ANKA HaberlerAjansına şu açıklamayı yaptı:

“ANTALYA EV SAHİBİ OLMAYAN BİRİNİN, FAZLA BİR GELİRİ OLMAZSA BU ŞEHİRDE YAŞAYABİLMESİ BİR HAYALDİR”

“Türkiye’de konut krizini belki de en şiddetli yaşayan il Antalya. Son bir yılda konut fiyatlarının en çok arttığı beş ilçeden üçü Antalya’nın merkez ilçeleri Muratpaşa, Konyaaltı ve Alanya. akıllara durgunluk veren değil, ortalama olarak bir önceki senede üç dört defa oluyor.Şu anda evi olmayan Antalyalı birinin istisnai bir geliri yoksa bu şehirde yaşaması bir hayal. Orta halli bir ailenin, yeni evli genç bir çiftin, atanmış bir memurun, bir eve gelip oturmak isteyen üniversite öğrencilerinin yaşaması mümkün değil.

Sayın Cumhurbaşkanı Necip Fazıl’ı çok sever, şairin Sakarya Türküsü’nde meşhur bir dize vardır; ‘Vicdanınız Sakarya’ya denk, kendi vatanınızda garipsiniz, vatanınızda paryasınız.’ Doğduğunuz ve yaşadığınız şehirde başınızı sokacak bir ev bulamıyor musunuz? Vatanında garip olmak nedir, işte budur.

“KOLTUĞUNU SAKLAMAK VE YENİLENMESİNİ SÜRDÜRMEK DIŞINDA HERHANGİ BİR AMAÇ YAPABİLECEĞİNE İLİŞKİN AÇIK BİR BEYANDIR”

Konut krizi kolay bir arz-talep-fiyat meselesi değil. İktidarın ekonomiden şehirciliğe, yurttaşlıktan çevreye kadar her alanda yönetme sorumluluğundan nasıl vazgeçtiğinin, koltuğunu korumak ve rantını korumaktan başka bir gaye peşinde koşamaz hale geldiğinin açık bir ifadesidir. .

“KONT STOKU KİMLERE YÖNLENDİRİLİYOR: ORTA KUTUYA, PAY YÜKÜ, MEMUR, CEP PARALI YABANCI?”

‘Ev alana pasaport bedava’ diyerek vatandaşlık veriyorsunuz ve pazar tezgâhında satıyorsunuz. Bu yabancı evi nereden alıyor? Bozkırın ortasından ya da dağın tepesinden değil, Akdeniz’den, Ege’den, İstanbul Boğazı’ndan. Bu işin önünü açtığınızda konut stoğu kime yönelecek? yani ortadaki posta mı, bordro mu, memur mu, parası olan yabancı mı?

“BÜTÜN ANTALYA SOKAKTA KALDI”

Kira ile ilgili bir konu var. Ekonomide istikrar, yönetimde prestij kaybolursa ne olur? Ulusal para değersizleşir, fiyat kırılır ve teminat arayan parasını dolar, euro, altın veya gayrimenkul gibi kalıcı varlıklara yatırır ve piyasadan çekilir. Maaşlı kişinin alım gücü bir yılda yarı yarıya azaldı ama emlak fiyatı ikiye katlandı. Olağan kural ne olmalı? Kira buna göre artmalıdır. Ama bunu yaparsan ne olur? Antalya’nın tamamı sokakta kaldı. Sadece Antalya’dan değil, Türkiye’nin birçok ilinden ve büyükşehirlerden de aynı geri dönüşleri alıyoruz. Nasıl bir çözüm buldun? Kira artışı yasağı Eski Türkiye’de istifçilik olduğunu, karaborsa olduğunu söylüyorlar. Kiralık arayan ev bulamıyor, satmak isteyenlerin alıcısı yok. Mecbur kalırsan tapuda açıktan kira isteyen, katakulli isteyen yok. İşte Türkiye’deki yeni karaborsa.

“AYNI DAİRE İÇERİSİNDE KİMİN HANGİ MİLLETTEN OLDUĞUNA, DÜŞMAN VE AİLE OLDUĞUNA GÖRE ORGANİZE EDİLMİŞTİR”

Her zaman güç biriktiren ve kırılırsa yıkıcı şoklar yaratacak bir sosyal hata vardır. Bakın, günlerdir sahadayız; Ne çok şeye şahit olduk. Bire bir apartman dairesinde kimin hangi milletten olduğuna göre örgütlenip düşman ve akraba oldular; Asansör tamirinden bahçe bakımına kadar tüm işler davalıktır. Kiracı ile ev sahibinin karşı karşıya gelip karakola dönüştüğü onlarca olay var.

“BÜYÜK BEŞİNCİ ŞEHİR. KABİNDE BAKANI, MECLİSTE 17 AVUKATI VAR. BAŞKANIN ‘AŞKIMIZ’, ‘YÜZÜĞÜMÜZ’, ‘VİTRİNİMİZ’ DEDİĞİ BİR ŞEHİR”

Üstelik bakın bu bahsettiğimiz Antalya sıradan bir yer değil. Türkiye’de hem tarımın hem de turizmin dinamosu olan bir şehirdir. Beşinci büyük şehir. Kabinede bir bakan var, mecliste 17 milletvekili var. Başkanın ‘aşkımız’, ‘yüz trendimiz’, ‘vitrinimiz’ dediği bir şehir. Ama rakamlara bakıyorsunuz; her alanda düşüş Pencere böyleyken arkasının nasıl olduğunu bir düşünün.”

“YABANCI BİR YATIRIM DEĞİL, OTURMA AMAÇLI TÜRKİYE’YE GELMELİ VE OTURMA AMAÇLI BURADA KONUT ALMALIDIR”

Poyraz, bu konuda nasıl bir çözüm üretilmesi gerektiğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

“Evet, Antalya yurt dışından gelen yabancıların tercih ettiği bir şehir ve şehrin ekonomisi turizme dayalı. Ancak Türkiye’de yabancının 1 lirasının 21,22 lira olduğu bir sistemde yabancıyla vatandaşımızın rekabeti yok. Bu bölgede ticarette daha doğrusu müşteri anlamında.Mesele yabancıya konut satışının belli toleranslara ve belli uygulamalara bağlanması önemli burada bir yabancı Türkiye’ye gelip burada ev almak zorunda. yatırım amaçlı değil oturma amaçlıdır.Burada yine Türkiye’de gayrimenkul sektörü oluşurken yabancılar oturum, çalışma ve vatandaşlık için başvuruda bulunurlar.Öncelikle bir şehir planlaması olması gerekir.Burada bir bölgede Devlet Planlama Teşkilatı’nı kapattığınız yerde, kentleşmeyi merkezi siyaset ile yerel siyasetin ortasında üvey evladınız olarak gördüğünüz bir alanda, onu bir şehrin kendi kaderini belirlemesine indirgeyemezsiniz, küçülttüğünüzde de yapamazsınız. onunla başa çıkmak Burada yabancıların başta vatandaşlık olmak üzere konut edinmelerindeki temel sorun, merkezi siyaset ile yerel siyasetin birlikte hareket ettiği merkez ve yerelin ortasındaki konut stokunun öngörülemezliğidir.

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort